Get Adobe Flash player

رسالة اليوم من هدي الرسول

-       دعاؤه:

إن المتأمل في أدعية النبي (صلى الله عليه وسلم) يجد نفسه أمام إنسان كملت فيه خصال العبودية، في تسبيح دائم، وتضرع وابتهال، واستسلام وافتقار، لقد وقف مرة يناجي ربه ويرفع يديه ويلح في الدعاء ويكرره حتى سقط رداؤه عن منكبيه، فأتاه أبو بكر فأخذ رداءه فألقاه على منكبيه ثم التزمه وقال: يا نبي الله، كفاك مناشدتك ربك، فإنه سينجز لك ما وعدك. رواه مسلم.

البحث

كتاب الرحمة في حياة الرسول

شاهد مكة المكرمة مباشرة

إقرأ مقالا من أكبر كتاب في العالم

إبحث عن محتويات الموقع

شاهد المدينة المنورة مباشرة

المسجد النبوي _ تصوير ثلاثي الأبعاد

Madina Mosque 3D view

الرئيسية
hazreti_muhammad

Senin zikrini (şanını) yüceltmedik mi? (İnşirah Suresi, 4)

Yukarıdaki ayette de belirtildiği gibi, Peygamberimiz (sav), Allah'ın izniyle hem yaşadığı dönemde hem de vefatından sonra bütün insanlarca tanınmıştır. Vefatından 1400 yıl sonra dahi tüm dünyaca tanınmakta ve bilinmektedir. 1400 yıldır, milyarlarca insan Peygamberimiz (sav)'e sevgi ve saygı ile bağlanmış, onu görmediği halde ona çok yakın olmuş, cennette onunla sonsuza kadar birlikte olmak için dua etmiştir ve etmektedir.

Allah Kuran'da Peygamberimiz (sav) ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:

Şüphesiz o (Kuran), üstün onur sahibi bir elçinin gerçekten (Allah'tan getirdiği) sözüdür; (Bu elçi,) Bir güç sahibidir, arşın sahibi Katında şereflidir. Ona itaat edilir, sonra güvenilirdir. Sizin sahibiniz bir deli değildir. (Tekvir Suresi, 19-22)

"Hiç şüphesiz o (Kuran), şerefli bir elçinin kesin sözüdür." (Hakka Suresi, 40)

Allah Kuran'da Hz. Nuh (as), Hz. İlyas (as), Hz. Musa (as) ve Hz. Harun (as) gibi birçok peygamberin de hayırlı ve şerefli isimleri olduğunu bildirmektedir. İnsanların büyük bir bölümü hayatları boyunca ün ve şeref peşinde koşarlar. Bunun için hırs yapar, geçici olan dünya nimetlerine kendilerini kaptırırlar. Ya da kibirlenerek şımarırlar. Şeref peşinde koşarken, şeref ve onurlarını kaybetmiş olurlar.

Oysa ün ve şeref bir insana ancak Allah Katından verilir. Ve Allah bir insana şerefin Kuran ahlakının yaşanması ile geldiğini bildirmektedir. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

Eğer hak, onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olsaydı hiç tartışmasız, gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve herşey) bozulmaya uğrardı. Hayır, Biz onlara kendi şan ve şeref (zikir)lerini getirmiş bulunuyoruz, fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çeviriyorlar. (Müminun Suresi, 71)

Bir insanın dünya hayatında onurlu ve şerefli bir yaşam sürmesinin tek yolu Allah'ın vahyi olan Kuran'a ve Peygamberimiz (sav)'in üstün ahlakına uymasıdır. Bunların dışındaki yolların insanlara dünyada da ahirette de kayıptan başka bir şey getirmeyeceği açık ve kesin bir gerçektir.