Get Adobe Flash player

رسالة اليوم من هدي الرسول

-        إن أسلوب فرض الحصار ليس جديدا في تاريخ الصراع بين الحق والباطل، فكلما فرض الحق نفسه سعى أهل الباطل في فرض الحصار عليه بكل وسيلة، وفي صلح الحديبية كان من شروط المشركين فرض الحصار على مسلمي مكة ليكونوا تحت قبضتهم! فصار الهاربون منهم غصة في حلوق المشركين، يغيرون على قوافلهم ويقلقون مصالحهم، فلم يكن أمام المشركين حل سوى القبول بانضمامهم إلى إخوانهم في المدينة والإذن بعبورهم إليها.

البحث

كتاب الرحمة في حياة الرسول

شاهد مكة المكرمة مباشرة

إقرأ مقالا من أكبر كتاب في العالم

إبحث عن محتويات الموقع

شاهد المدينة المنورة مباشرة

المسجد النبوي _ تصوير ثلاثي الأبعاد

Madina Mosque 3D view

الرئيسية

Yirmi Dördüncü Konu Selam ve İzin Konusundaki Sünneti[1]
 
1. Peygambersallallahu aleyhi ve sellem bir topluluğun yanına geldiğinde ve o topluluğun yanından ayrılırken selam verirdi. Selamın yaygınlaştırılmasını emrederdi.
2. Şöyle buyururdu: “Büyük küçüğe, geçip gitmekte olan oturana, binitli yayaya ve az olan çok olana selam verir.” (Buhârî ve Müslim).
3. Karşılaştığı bir kişiye önce o selam verirdi. Birisi kendisine selam verdiği zaman, namaz ve ihtiyaç gider-me gibi bir mazereti olmadıkça selamın aynısıyla veya daha iyisi ile hemen karşılık verirdi.
4. Selamı ilkin kendisi verdiğinde “Es-selamu aleykum ve rahmetullah” derdi, selamı ilk veren kişinin “Aleykesselam” demesinden hoşlanmazdı. Selam veren kişinin selamını vavlı olarak “Ve aleykes-selam” diyerek alırdı.
5. Selamını bir defada ulaştıramadığı kalabalık bir topluluğun yanına vardığında selamı üç defa tekrar-lardı.
6. Mescide girdiği zaman önce iki rekât tahiyye-tu’l-mescid namazı kılar, sonra cemaatin yanına gelir ve onlara selam verirdi.
7. Kendisine verilen selamı eliyle, başıyla ve par-maklarıyla almazdı. Sadece namazda iken selama işa-retle karşılık verirdi.
8. Çocukların yanından geçerken onlara selam verdi. Kadınların yanından geçerken onlara selam ver-di. Sahabeler cumadan dönerlerken yolları üzerinde bu-lunan yaşlı bir kadına uğrar ve ona selam verirlerdi.
9. Orada bulunmayan kişiye selam gönderir, ken-disi de selamı taşırdı. Birisi ona başka birinin selamını getirdiği zaman hem selam gönderenin, hem de selamı getirenin selamını alırdı.
10. Ona soruldu: Bir adam Müslüman kardeşiyle karşılaştığı zaman ona eğilebilir mi? “Hayır” dedi. Onu kucaklayıp öpebilir mi? diye soruldu. “Hayır” dedi. Onunla tokalaşabilir mi? denildi. “Evet” dedi. (Tirmizî).
11. Peygambersallallahu aleyhi ve sellem onları teftiş ediyormuş gibi ailesinin yanına ansızın girmezdi. Onlara selam verirdi. Girdiği zaman önce selamı o verir veya onların halini hatırını sorardı.
12. Peygambersallallahu aleyhi ve sellem geceleyin evine geldiğinde uykuda olanları uyandırmayacak ve uyanıklara işittirecek tarzda selam verirdi. (Müslim).
13. İzin istenen kişi izin isteyene “sen kimsin?” dediği zaman onun: “Filan oğlu filanım” demesi veya künyesini ya da lakabını söylemesi, “benim” dememesi onun sünnetidir.
14. Bir yere girmek için üç defa izin isterdi. İzin verilmezse geri dönerdi.
15. Ashabına bir yere gireceklerinde izin isteme-den önce selam vermeleri gerektiğini öğretirdi.
16. Bir kimsenin kapısına geldiğinde, kapıya doğru yüzünü tam dönmez, fakat kapının sağ ve sol yanına doğru çekilirdi.
17. Şöyle buyururdu: “İzin isteme göz için emre-dilmiştir.”
 

 
--------------------------------------------------------------------------------

[1]   Zâdu’l-Me‘âd (2/381).