Rahmet peygamberi Sitesi

Dünya İslam Birliği - Uluslararası Peygamberi Tanıtma ve Destekleme Komisyonu

Ramazan

[size= 21.3333339691162px; line-height: 22.8266677856445px]İmam İbnu’l-Kayyim rahimehullah şöyle demiştir: Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem orucu açmakta acele eder ve buna teşvik ederdi; sahura kalkar ve buna teşvik ederdi; sahuru geciktirir ve buna teşvik ederdi. Orucu hurmayla açmaya teşvik ederdi, hurma yoksa su ile açılmasını tavsiye ederdi. Bunu teşvik etmesi, onun ümmetine karşı çok müşfik olmasından ve onların iyiliğini düşünmesinden kaynaklanıyordu. Çünkü mide boşken, tatlı olan şeyin verilmesi, vücudun daha kolay kabul etmesini, ondaki enerjiden daha iyi yararlanmasını sağlar. Özellikle görme gücü, tatlıyla artar. Medîne’nin tatlısı hurmadır.[/size]

[size= 21.3333339691162px; line-height: 22.8266677856445px] [/size]

[size= 21.3333339691162px; line-height: 22.8266677856445px]am İbnu’l-Kayyim rahimehullah şöyle demiştir: Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem orucu açmakta acele eder ve buna teşvik ederdi; sahura kalkar ve buna teşvik ederdi; sahuru geciktirir ve buna teşvik ederdi. Orucu hurmayla açmaya teşvik ederdi, hurma yoksa su ile açılmasını tavsiye ederdi. Bunu teşvik etmesi, onun ümmetine karşı çok müşfik olmasından ve onların iyiliğini düşünmesinden kaynaklanıyordu. Çünkü mide boşken, tatlı olan şeyin verilmesi, vücudun daha kolay kabul etmesini, ondaki enerjiden daha iyi yararlanmasını sağlar. Özellikle görme gücü, tatlıyla artar. Medîne’nin tatlısı hurmadır. Medîneliler onunla büyüyüp yetişmişlerdir. Onlara göre hurma, azık ve katıktır. Tazesi de meyvedir. Suya gelince, oruçla, karaciğerde bir tür kuruluk meydana gelir; suyla ıslandıktan sonra besinden daha iyi yararlanır. Bundan dolayı susuz ve aç kimsenin yemekten önce biraz su içmesi ve ondan sonra yemek yemesi iyi olur. 24 Kırk Oturumda Sevgili Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve selem) Hurma ve suyun kalp sağlığında etkisi olan bu özelliğini ancak kalp doktorları bilirler. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem İle Birlikte İftar Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem, orucunu namaz kılmadan önce açardı. – Bulabilirse, orucunu taze hurmayla açardı. Bulamazsa, kuru hurmayla açardı. Onu da bulamazsa birkaç yudum su ile açardı. – İftarını açtığında: “Susuzluk gitti. Damarlar ıslandı, inşâallah, sevap hâsıl oldu” derdi.(31) Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurmuştur: “Oruçlu için, iftarını açtığında geri çevrilmeyen bir dua vardır.”(32) Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğu sabittir: “Gece şu taraftan (doğudan) yönelip geldiğinde, gündüz şu taraftan (batıdan) arkasına dönüp gittiğinde, güneş de battığında, oruçlu orucunu bozmuştur (orucunu bozma vakti girmiştir.)”(33) Niyet etmese bile, oruçlunun hükmen orucunu bozmuş olmasıyla ve orucunu bozma vaktinin girmiş olmasıyla yorumlanmıştır. (31) Ebû Dâvûd. (32) İbn Mace. (33) Muttefekun aleyh. Kırk Oturumda Sevgili Peygamberimiz 25 (sallallahu aleyhi ve selem) Oruçlunun Âdâbı Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem, oruçluyu kötü söz ve davranıştan, bağırmaktan, sövmekten ve sövene cevap vermekten men etmiştir. Oruçlunun, kendisine söven kimseye: “ – Ben oruçluyum” demesini emretmiştir.(34) Bu konuda şöyle yorumlar yapılmıştır: Bu sözü diliyle söyler. En açık olan yorum budur. Kendisine oruçlu olduğunu hatırlatmak için kalbiyle söyler. Farzda diliyle; nafilede kendi kendine söyler. Çünkü bu, riyadan daha uzaktır. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in Ramazan Ayında Yaptığı Yolculuklardaki Uygulaması Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Ramazanda yolculuk yapmış, orucunu tuttuğu da, tutmadığı da olmuştur. Ashâbı da ikisi arasında serbest bırakmıştır. Düşmanlarına yaklaştıklarında güçlü olmaları için, sahabîlerine oruç tutmamalarını emrederdi. Yolculuk cihâd amacıyla yapılmıyorsa, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem, oruç tutmama hakkında: “Bu bir ruhsattır. Kim buna uyarsa, güzel olur. Oruç tutmak isteyene de günah yoktur” buyururdu. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem, en büyük gazvelerin- (34) Muttefekun aleyh.[/size]

[size= 21.3333339691162px; line-height: 22.8266677856445px]26 Kırk Oturumda Sevgili Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve selem) den olan Bedir savaşına ve Mekke’nin fethine Ramazan ayında çıkmıştı. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in, oruçlunun oruç tutmaması için belirlediği bir yolculuk mesafesi yoktu. Bu konuda, ondan gelen sahîh hiçbir şey yoktur. Sahabîler yolculuğa başladıklarında, evleri geçmiş olmaya itibar etmeden oruçlarını açıyorlar ve bunun Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in uygulaması olduğunu söylüyorlardı. Nitekim Ubeyd b. Cebr şöyle anlattı: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in ashâbından Ebû Basra el-Gıfârî ile birlikte Ramazan ayında Fustat’tan bir gemiye bindim. Daha evleri geçmemiştik ki bir sofra getirtti ve: Yaklaş, dedi. Ben: Evleri görmüyor musun? dedim. Ebû Basra: Rasûlullah’ın sünnetinden yüz mü çeviriyorsun? dedi.(35) Muhammed b. Ka’b şöyle anlatmıştır: Ramazan ayında Enes b. Mâlik’in yanına geldim. Yolculuğa çıkmak üzereydi. Devesine, palanı vurulmuş, kendisi de yolculuk kıyafetini giymişti. Yemek getirtti ve gelince yedi. Ona: Bu, sünnet midir, dedim. O da: Evet, sünnettir, dedi. Sonra devesine bindi. Tirmizî: Bu, hasen bir hadistir, demiştir. Bu eserler (rivâyetler), Ramazan gününde, yolculuğa çıkanın, o gün oruç tutmayacağı konusunda açık delillerdir.[/size]

bizi takip edin

Find Rahmet peygamberi Sitesi on TwitterFind Rahmet peygamberi Sitesi on FacebookFind Rahmet peygamberi Sitesi on YouTubeRahmet peygamberi Sitesi RSS feed