Rahmet peygamberi Sitesi

Dünya İslam Birliği - Uluslararası Peygamberi Tanıtma ve Destekleme Komisyonu

Otuzuncu  Konu Tıp, Tedavi ve Hasta Ziyareti Konusundaki Sünneti[1]

1. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kendisi bizzat tedavi olduğu gibi, ailesinden ve ashabından hastalanan kişilere tedavi olmalarını emrederdi.

2. Şöyle buyurdu: “Allah, şifasını vermediği hiçbir hastalığı yeryüzüne indirmedi.” (Buhârî).

“Ey Allah’ın kulları, tedavi olun” (Ebu Dâvûd, Tirmizî, İbn Mâce).

3. Hastalıkları üç çeşit tedavi metodu ile tedavi ederdi: Birincisi: Tabii ilaçlarla; ikincisi: İlahi ilaçlarla; üçüncüsü: Her ikisinin karışımı olan ilaçlarla.

4. Alkolle ve necis şeylerle tedaviyi yasakladı.

5. Ashabından hastalanan kimseleri ziyaret ederdi. Kendisine hizmet eden ehl-i kitaptan bir çocuğu ziyaret etti. Müşrik olduğu halde amcasını ziyaret etti, onlara İslam’ı arz etti. Yahudi çocuk Müslüman oldu, müşrik çocuk Müslüman olmadı.

6. Hastaya yaklaşır, onun başucunda oturur ve halini hatırını sorardı.

7. Hasta ziyareti için herhangi bir gün ve vakit tayin etmedi. Ümmetine gece, gündüz ve diğer va-kitlerde hasta ziyaretini meşru kıldı.

 

A- Tabii İlaçlarla Tedavideki Sünneti:[2]
1. Şöyle buyurdu: “Humma veya humma hasta-lığının şiddeti ancak cehennemin hararetinin şiddetinden bir parçadır. Dolayısıyla onun ateşini su ile soğutun.” (Buhârî ve Müslim).

2. Şöyle buyururdu: “Sizden biriniz hummaya yakalandığında seher vakitlerinde üzerine üç gece soğuk su serpsin.”

3. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hummaya tu-tulduğunda bir kırba su ister, daha sonra o suyu başı-nın üzerinden dökerek yıkanırdı.

Bir defasında onun yanında hummadan söz edil-diğinde adamın biri hummaya sövmüştü. Bunun üze-rine o şöyle buyurdu: “Hummaya sövme. Çünkü o, ateşin demirdeki pası gidermesi gibi günahları giderir.” (İbn Mâce).

4. Bir adam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna geldi ve: “Kardeşim karnından şikâyet ediyor” veya: “Kardeşim ishal oldu” dedi. Bunun üze-rine: “Ona bal şerbeti içir” buyurdu. (Buhârî ve Müslim).

5. Medine’ye gelen ama kendilerine isabet eden bir mide rahatsızlığından dolayı orada kalmak istemeyen bir topluluk istiska hastalığından şikâyet etti. Onlara şöyle dedi: “Zekât develerinin yanına gitseydiniz de onların idrarlarından ve sütlerinden içseydiniz.” Adam-lar bunu yaptılar ve iyileştiler. İstiska, karın şişkinliğine sebep olan bir hastalıktır.

6. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Uhud sava-şında yaralanınca Fatıma bir parça hasır aldı, onu yaktı. Hasır kül haline gelince o külü yaraya yapıştırdı ve böylece kanı durdurmuş oldu.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Ubey b. Ka’b’a bir doktor yolladı. Doktor, Ubey’in damarını kesti ve daha sonra kestiği yeri dağlayarak tedavi etti. Peygam-ber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dedi: “Şifa üç şeydedir: Bal şerbeti içmek, kan alma (hacamat) aleti vurmak ve ateşle dağlamak. Fakat ben ümmetime dağlayarak tedavi olmayı yasaklıyorum.” (Buhârî). Bir rivâyette de: “Ben dağlamayı sevmiyorum” buyurdu. (Buhârî ve Müslim).

Bu ifadeler, bir zaruret durumu ortaya çıkıncaya kadar dağlama ile tedaviyi ertelemeye işarettir. Çünkü dağlama şiddetli bir acının hızla gelmesine sebeptir.

7. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hacamat yaptırdı ve hacamatçıya ücret verdi. Şöyle buyurdu: “En hayırlı tedavi şekli hacamattır.” (Buhârî ve Müslim). İh-ramlı iken başındaki ağrı sebebiyle hacamat yaptırmıştı. Kalçasında hissettiği bir acıdan dolayı hacamat yaptır-mıştı. Üç yerden hacamat yaptırırdı (kan aldırırdı): Bunlardan birisi iki omuz arasından yaptırdığı haca-mat, diğer ikisi boyun damarlarından yaptırdığı haca-mattır.

Zehirli koyun etini yediği zaman iki omuz ara-sından üç defa hacamat yaptırdı ve ashabına da ha-camatı emretti.

8. Bir kimse baş ağrısından şikâyet ettiğinde ona mutlaka hacamat yaptırmasını söylerdi. Bir kimse ayaklarının ağrıdığını söylediği zaman da ona ayak-larına kına yakmasını söylerdi. (Ebu Dâvûd)

9. Tirmizî, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in hizmetçisi Ummu Rafi’ Selma’dan şöyle rivâyet etti: “Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e herhangi bir yara veya diken yarası isabet ettiğinde mutlaka yaranın üzerine kına koyardı.”

10. Şöyle buyurdu: “Siyatiğin ilacı, her gün aç karnına bir parça içilen (eritilmiş) koyun kuyruk yağı-dır.”  (İbn Mâce).

Siyatik: Kalça kemiği ekleminden başlayıp arkadan topuğa kadar inen bir ağrıdır.

11. Mizaç kuruluğu (kabızlık) tedavisinde ve onun yumuşatılıp yürütülmesi hakkında şöyle buyurmuştur: “Sinameki ve bal ile tedavi olunuz. Çünkü bunlarda ölüm dışında her dert için şifa vardır.” (İbn Mâce)

12. Şöyle buyururdu: “Sürmelerin en hayırlısı ismid taşıdır. O, gözü parlatır ve kıl bitirir.” (Ebu Dâvûd, İbn Mâce).

13. Yine şöyle buyururdu: “Kim sabahları Âliye’de yetişen hurmalardan yedi tane hurma yerse o gün kendisine zehir ve sihir zarar vermez.” (Buhârî ve Müslim).

14. Yine şöyle buyururdu: “Hastalarınızı yemeğe ve içmeğe zorlamayın. Çünkü onları Allah yedirir ve içirir.” (Tirmizî, İbn Mâce).

15. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Suheyb’i hurmaya karşı korudu ve gözü rahatsız iken hurma yemesini hoş karşılamadı, az miktarda yemesine ses çıkarmadı. Ali’yi göz ağrısı çekerken yaş hurma ye-mekten men etti.

16. Şöyle buyururdu: “Birinizin kabına sinek düş-tüğünde, onu yemeğe iyice daldırın, çünkü bir kanadında zehir, öbüründe ise panzehir vardır.” (Buhârî).

17. Şöyle buyurdu: “Telbine (un kepeği ile süt veya balın karışımı), hastanın kalbine ferahlık verir, bir kısım üzüntüyü giderir.” (Buhârî ve Müslim).

18. Yine şöyle buyurdu: “Size şu çörek otunu tavsiye ederim. Çünkü onda ölümden başka her derde deva vardır.” (Buhârî ve Müslim).

19. Şöyle buyururdu: “Cüzzamlıdan aslandan kaç-tığın gibi kaç.” (Buhârî).

20. Şöyle buyururdu: “Hasta olan kişi sağlıklı olan kişinin yanına gelmesin.” (Buhârî ve Müslim)

21. Sakif heyetinde cüzamlı bir adam vardı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ona bir haber gön-derdi ve dedi ki: “Sen geri dön. Çünkü biz seninle biat-leştik.” (Müslim).

 

B- İlahî/Manevî İlaçlarla Tedavi Konu-sundaki Sünneti:[3]
1. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem cinlerden ve insan gözünden Allah’a sığınırdı. Göz değmesine karşı okuyup üflemeyi emretti ve şöyle buyurdu: “Nazar, gerçektir. Şâyet kaderle yarışacak bir şey olsaydı nazar onunla yarışırdı. Birinizin yıkanması istendiğinde bu kişi yıkansın.” (Müslim).

2. Yüzünde nazar izi bulunan bir kız çocuğu gö-rünce şöyle dedi: “Ona dua okuyun. Çünkü nazar değ-miş.” (Buhârî ve Müslim).

3. Yılan sokan kişiyi Fatiha sûresini okuyarak tedavi edern ve iyileştiren bir sahâbeye şöyle dedi: “Bu-nun rukye (dua) olduğunu nereden bildin?” (Buhârî ve Müslim).

4. Ona bir adam geldi ve: “Dün beni bir akrep soktu” dedi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ona şöyle buyurdu: “Akşamleyin: Yarattığın şeylerin şerrinden Allah’ın eksiksiz kelimelerine sığınıyorum” demiş olsay-dın sana bir zarar vermezdi.” (Müslim).

 

C- Tabii ve Manevi, Karışımı Kolay İlaç-larla Tedavi Konusundaki Sünneti:[4]
1. Bir kimse rahatsızlandığında veya yara ve çı-banı olduğunda şahadet parmağını toprağa koyar, sonra kaldırır ve şöyle derdi: “Allah’ın adıyla, şu arzı-mızın toprağı ile bazımızın tükürüğü ile Rabbimizin izni ile hastamıza şifa verilmesi içindir.” (Buhârî ve Müslim).

2. Ashabından birisi ona bir ağrıdan şikâyet et-mişti. Ona şöyle buyurdu: “Elini vücudunun ağrı duy-duğun yerine koy ve üç defa bismillah de, sonra yedi defa şöyle söyle: Hissetmekte olduğum ve sakınıp sığınmaya çalıştığım şeyin şerrinden Allah’ın izzetine ve şerefine sığınıyorum” (Müslim).

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, ailesinden bazı fertleri sağ eliyle sıvazlayarak dua okur ve şöyle derdi: “İnsanların Rabbi olan Allah’ım! Hastalığı gider, şifa ver. Sen şifa vericisin. Senden başka şifa veren yoktur. Öyle bir şifa ver ki, hastalıktan iz bırakmasın.” (Buhârî ve Müslim).

Hastanın yanına vardığında ona: “Zararı yok, in-şallaah günahlarının temizleyicisi olur” derdi. (Buhârî).

 
--------------------------------------------------------------------------------
 
[1]   Zâdu’l-Me‘âd (4/9).

[2]    Zâdu’l-Me‘âd (4/23).

[3]   Zâdu’l-Me‘âd (4/149).

[4]    Zâdu’l-Me‘âd (4/171).

 

bizi takip edin

Find Rahmet peygamberi Sitesi on TwitterFind Rahmet peygamberi Sitesi on FacebookFind Rahmet peygamberi Sitesi on YouTubeRahmet peygamberi Sitesi RSS feed