Rahmet peygamberi Sitesi

Dünya İslam Birliği - Uluslararası Peygamberi Tanıtma ve Destekleme Komisyonu

Yirmi Birinci Konu Hutbelerindeki Sünneti[1]
 

1. Peygambersallallahu aleyhi ve sellem hutbeye baş-ladığı zaman gözleri kızarır, sesi yükselir, öfkesi şiddet-lenir; sanki heyecanlı heyecanlı: “Düşman üstünüze sabah-akşam saldırmak üzeredir” diye haber vererek uyaran bir kişinin haline bürünürdü. (Müslim) Ardından da: “Benim peygamber olarak gönderilmemle kıyamet arasındaki müddet şu ikisi gibidir” diyerek işaret ve orta parmaklarını birbirine yaklaştırırdı. (Buhârî ve Müslim) Yine şöyle buyurdu: “Şüphesiz sözlerin en hayırlısı Al-lah’ın Kitabıdır. En iyi yol, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in yoludur. Yapılan işlerin en kötüsü bid’at-lerdir. Her bid’at sapıklıktır.” (Müslim).

2. Her hutbesine Allah’a hamd ederek başlardı.

Ashabına herhangi bir ihtiyaç sebebiyle okunacak hutbe için şöyle başlamayı öğretmişti: “Hamd Allah’a mahsustur. Ona hamd ederiz. Ondan yardım diler, ondan bağışlama bekleriz. Nefislerimizin şerrinden ve yaptıklarımızın kötü sonuçlarından sığınırız. Allah’ın doğru yola ilettiğini hiç kimse saptıramaz, saptırdığını da hiç kimse doğru yola erdiremez. Ben şahadet ederim ki Allah’tan başka hak ilah yoktur, Muhammed de onun kulu ve elçisidir.”

Sonra şu üç âyeti okurdu:

“Ey iman edenler! Allah’tan O’na yaraşır şekilde korunup sakının.” (Ali İmran: 102).

“Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan da eşini yaratan Allah’tan korunup sakının.” (Nisa: 1).

“Ey iman edenler! Allah’tan korunup sakının ve doğru söz söyleyin.” (Ahzab: 70). (Ebû Dâvûd, Tirmizî, Nesâî, İbn Mâce).

3. Onlara sanki Kur’an’dan bir sûreyi öğretir gibi, bütün işlerde nasıl istihare yapılacağını da öğretirdi. Bu konuda şöyle buyurdu: “Sizden biriniz bir işi yapmayı tasarladığı zaman farzın dışında iki rekât namaz kılsın, sonra şöyle desin: Allah’ım! Senin ilmine başvurarak senden hayırlısı ne ise onu isterim. Senin kudretine sığınaraktan senden güç kuvvet isterim. Senden, senin yüce ihsanından isterim. Senin gücün yeter, benim yet-mez. Sen bilirsin, ben bilemem. Sen bilinmeyenleri en iyi bilensin. Allah’ım! Bu işin (Burada yapmayı düşün-düğü işi zikreder) benim için dinimde, yaşantımda ve işimin sonunda hayırlı olacağını biliyorsan (veya şöyle der: Şimdi ve gelecekte) onu bana takdir et, kolaylaştır, bereketli kıl. Bu işin benim için dinimde, yaşantımda ve işimin sonunda (veya şöyle der: Şimdi ve gelecekte) şerli olacağını biliyorsan onu benden, beni ondan uzaklaştır ve benim için nerede olursa olsun hayırlısını takdir et, sonra beni o işten razı kıl.” (Buhârî).

 

--------------------------------------------------------------------------------

[1]    Zâdu’l-Me‘âd (1/179).

bizi takip edin

Find Rahmet peygamberi Sitesi on TwitterFind Rahmet peygamberi Sitesi on FacebookFind Rahmet peygamberi Sitesi on YouTubeRahmet peygamberi Sitesi RSS feed