The Prophet of Mercy Website

Muslim World League - Global Commission for Introducing the Messenger

A Mercy To The Universe

 A Mercy To The Universe

Fasting in Shawwal

Download Free Books

Listen to Speeches

Attached images

m025.jpg

GTranslate

Afrikaans Albanian Filipino Hindi Indonesian Japanese

The Sealed Nectar

 The Sealed Nectar by Shaykh Safi ur-Rahman

m025.jpg

“Yetimlerin mallarını verin, temizi kirliyle değiştirmeyin; yetimlerin mallarını kendi malınıza katarak yemeyin. Çünkü bu, çok büyük bir günahtır.” (Nisâ, 2)

“Dünya ve ahiret için lehinize olan davranışları düşünün ve buna göre hareket edin. Sana yetimler hakkında soruyorlar.

De ki: Onların durumlarını iyileştirmek en güzelidir. Eğer onlarla iç içe yaşarsanız, kardeşlerinizdir. Allah kimin bozuculuk yaptığını, kimin de düzelttiğini en iyi bilendir.

Allah dileseydi, sizi de zorluk ve sıkıntıya düşürürdü. Çünkü Allah güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Bakara, 220)

 

Aileler

“Rabbin, yalnızca kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine “öf!” bile deme, onları azarlama ve ikisine de değerli sözler söyle. Onlara merhametle alçak gönüllülük kanatlarını ger ve “Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl eğitmişlerse, şimdi de sen onlara merhamet et!”” (İsrâ, 23-24)

“İnsana ana babasına iyilik etmesini emrettik. Annesi onu sıkıntıyla taşıyıp yine sıkıntıyla doğurmuştur. Onun anne karnında taşınması ile sütten kesilmesi, otuz aydır. O güçlü çağına erip kırk yaşına varınca şöyle der:

Rabbim! Bana ve anne babama verdiğin nimete şükran duymamı ve Seni hoşnut edecek işler yapmamı sağla. Soyumdan gelenlerin durumlarını da düzelt. Ben sana tevbe ettim ve ben Müslümanlardanım.” (Ahkâf, 15)

 

İyilik ve Takva

“Yüzlerinizi Doğu veya Batı yönüne çevirmeniz iyilik değildir.

İyilik; Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanıp, yakınlara, yetimlere, çaresizlere, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği malından harcayan, namaz kılıp zekât veren, anlaşma yaptığı zaman sözünde duran, darlık, hastalık ve savaş zamanlarında sabreden kişinin yaptığı şeylerdir. İşte dürüst ve Allah korkusuyla dolu kimseler bunlardır!” (Bakara, 177)